En çok erkeklerde görülüyor

Denizli Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Türkay Selcen Aydemir, 21 Haziran Dünya ALS Günü nedeniyle ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz - Motor Nöron) hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

22-06-2019 12:49:51

Tüm dünyada görülen bir hastalık olan ALS’nin, ünlü fizikçi Stephen Hawking ve ülkemizde ünlü futbolcu eski Galatasaraylı ve Fenerbahçeli Sedat’ın Hastalığı olarak tanındığını belirten Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Türkay Selcen Aydemir, Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS), aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anıldığını,  merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin kaybından ileri gelen bir hastalık olduğunu söyledi. 

Hastalığın başlangıç belirtileri herkeste  aynı olmadığını belirten Aydemir, “Genellikle bir kolda ya da bacakta güçsüzlük ya da incelme, hastanın fark ettiği ilk belirti olur. Örneğin, kalem tutmak, düğme iliklemek, çanta taşımak zorlaşır; ya da hasta yürürken tökezler. Bazı hastalarda ise hastalık, konuşma veya yutma güçlüğü şeklinde başlar. Hastanın kendisi ya da yakınları peltek, genizden konuşma fark eder. Kaslarda seyirme, ağrı ve kramplar bu belirtilere eşlik edebilir. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir” dedi.

Ortalama başlangıç yaşı 55

Aydemir, ALS hastalığının dünyanın her yerinde ve her kesimden insanda ortaya çıkabildiğini vurgulayarak; “Erkeklerde biraz daha sıktır. Ortalama başlangıç yaşı 55’tir. Ancak, çok genç yaşta da, çok ileri yaşta da görülebilir. Her yüz bin kişiden yılda 2-6’sı ALS’ye yakalanır. Tüm ALS hastalarının yüzde 90’ı kalıtsal olmayan, yüzde 10’u ailesel ALS hastasıdır. Bu nedenle hastalığın büyük çoğunlukla kalıtımla ilgisiz olduğu söylenebilir. Son zamanlarda ALS hastalığı ile ilgili olduğu tahmin edilen pek çok mutasyon bulunmuştur. ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. Hastaların yakınlarına ve onların tedavisiyle ilgilenen kişilere bulaşmaz” şeklinde konuştu.

Teşhisin asıl olarak klinik belirti ve bulgulara dayanarak konduğunu dile getiren Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Türkay Selcen Aydemir, tanıya yardım eden yöntemin elektromiyogram (EMG) olduğunu ifade etti. Hastalığın başlangıcından itibaren hayatta kalma süresinin  genellikle 4-6 yıl olarak verilse de, 10 yıl ve üstünde yaşayan pek çok hasta olduğunu vurgulayan Aydemir, “ İyi bir tıbbi ve sosyal destek ile 20 yıldan fazla yaşayan ALS hastaları vardır. Bu farkın nedeni tam olarak bilinmemektedir” dedi. 

ALS’nin henüz kesin bir tedavisi olmadığını, Riluzol’ün hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı, hastanın ömrünü uzattığı, hastanın daha uzun süre iş görmesini sağladığının kanıtlandığını açıklayan Aydemir, yeni ilaç çalışmalarının yoğun olarak sürdüğünü belirterek hastanın mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal yaşamını sürdürmesini sağlayacak tedbirler alınmasının çok önemli olduğunu söyledi. 

Haber Merkezi

 

YORUM YAZ
BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Okur yorumları, kişilerin kendi görüşleridir. Bu yorumlardan sorumlu değildir.
YORUM YAZ - 1-0 galip geldi